Tarihimiz
Balıkesir İli Balya İlçesine bağlı Danişment Köyü; il merkezine 71 km; ilçe
merkezine 18 km uzaklıkta ve Gönen-Balya arasında engebeli ve ormanlık bir arazi
üzerinde kurulmuştur.Köyün ilkokulu 1926 yılında Arap harfleriyle öğretime
başlamış, 1928 yılında yeni Türk harfleriyle öğretimi sürdürmeye başlamış,
1926'dan 1938 yılına kadar 3 yıllık öğretim vermiş, 1938 yılından sonra 5 yıllık
ilkokul olarak öğretime devam etmiştir.(Kaynak: E.Öğretmen Lütfi TUFAN). 1954
yılında nahiye müdürlüğü oluşturulmuştur. Nahiyeliği 1979 yılına kadar
sürmüştür. 1953 yılında Jandarma Takım Komutanlığı kurulup 1985 yılına kadar
köyümüzde hizmet vermiştir. 1978 yılında PTT şubesi açılmış, 1991 yılına kadar
faaliyetlerini sürdürmüştür. 1985 yılında köyümüzde Sağlık Ocağı açılmış ve hala
hizmetlerini sürdürmektedirDanişment denince akla Tokat’ın Niksar İlçesinde kurularak sonraları Yozgat, Sivas
ve Malatya dolaylarını içine alan bir beylik aklımıza geliyor. Beyliğin
dağılması sonucunda ülke geneline yayılan Danişmentlililerin bir bölümü de
batıya yönelmiştir.
Meydan Larus da belirtildiğine göre Türkiye genelinde yüz
dolayında Danişment Köyü vardır. Talasman, Yağbasan, Yağcılar gibi köyler de
Danişment oğullarındandır.
Balıkesir dolaylarına gelen Danişmentlilerden bir
bölümü Karesi Beyliği’nin kuruluşunu da sağlamışlardır, bir kısmı ise
hayvancılıkla geçimini sürdürmüş, Bursa dolaylarından Osmanlı Devleti’nin batıya
açılımını izleyerek Çanakkale’ye doğru gitmiş. Karacabey-Bandırma arasında ,
Gönen-Balya arasında ve Biga dolaylarında olmak üzere üç tane Danişment
yerleşkesi oluşmuştur. Gönen-Balya arasındaki yerleşim bizim köyümüzdür. 1400’lü
yıllarda mezra olarak kurulan Danişment şimdiki yerinden beşyüz-Altıyüz metre
aşağıda şimdiki mezarlık ve çevresine yerleşmişler. 400 yıl kadar orada
yaşadıktan sonra şimdiki yerine çekilmişler. Bu arada bir bölümü de Ören köyünü
oluşturmak üzere 4 km güneydeki arazilerinin bulunduğu yere gitmişlerdir.
Danişmenti oluşturanlar çevredeki uygun yerlerde hayvanlarının başında dururken
köyle de ilişkilerini kesmemişlerdir. Kavacık, Arpabükü, Dedekıran, Pıynaroba,
Şimşeklerkıracı, Çakmakkıracı, Böcek gibi köyümüz meralarında hayvanlarına ve
kendilerine hazırladıkları barınaklarda yaşamlarını sürdürmüşlerdir.
Danişment’in eski yerinde olduğu zamanlar evler şimdiki mezarlık ve
çevresindeyken hayvan barınakları köy dışında şimdiki Balya yolunun üst kısmında
Damlarbaşı ile Gırandam arasındaymış. Yeni yerleşime geçilirken herkes
ahırlarını evlerinin yanına yapmış, böylece hayvanlarına bakmaları daha
kolaylaşmıştır.
Köyümüz Gönen’e 34, Balya’ya ise 17 km uzaklıkta engebeli bir
arazi üzerindedir. Çevresi ormanlarla kaplı yeşillikler içinde manzarasına doyum
olmayan bir yerdir. Koyuneri, Kocapınar, Ilıcakpınar, Karacahisar, Ilıca,
Kayalar, Ören, Kayapınar, Göloba ve Orhanlar köyleri ile mera komşusudur.
Danişment’in tarlalarının engebeli arazide olması nedeni ile verimli çiftçilik
yapılamadığından; Balya madeni zamanında halkımız orada çalışmış 1950’li
yıllarda ve daha sonrası Soma başta olmak üzere çalışmak için hızla göç vermiş,
1960’lı yıllardan sonra da yurtdışına Almanya, Belçika ve Hollanda’ya çalışmak
için birçok kişi gitmiştir. Bugün Soma’da 300 dolayında aile Balıkesir’de 190
aile Avrupa’da 100 dolayında aile bulunmaktadır.
Danişmentliler köyüne çok
düşkündür olanakları uygun olan herkes köye ev yapmak ve emekliliğini köyünde
yaşamak ister. Büyük çoğunluk köyde yaşamayı kendisi için bulunmaz bir nimet
sayar. Dini bayramlarda herkes mutlak köye gitmek ister hısım, akraba,eş-dost
ziyaretleri insanımıza doyulmaz mutluluk vermektedir. Yakın köylerdeki
akrabalara da ziyaretler yapılır. Bayram akşamlarında köyümüzde eğlenceler
düzenlenir. Bizim çocukluğumuzda Bayram namazı çıkışında her evden sofra
getirilerek her mahallede ayrı ayrı toplanılır varsa konuklar da çağırılır hem
yemek yenir hem mahallenin sorunları görüşülür, böylece komşuluk ilişkileri
canlı tutulur dostluklar da gelişirdi namazdan sonra olmasına rağmen buna namaz
önü yemeği denirdi. Şimdi ne yazık ki bu gelenekler kalktı.
Köyümüz halkı
hıdırelleze de çok önem verir asırlardır süre gelen hıdırellez geleneği bazı
değişiklikler olsa da önemini yitirmeden sürüp gitmektedir. 6 Mayıs günü
erkenden kalkılır evin hanımı suya gider. ( güneş doğmadan alınan suyun zemzem
olacağına inanılırdı) evin erkeği de erken saatlerde gidip ekili tarlalarının
içinde gezinirken sesli olarak yaz geliyor, yaz geliyor uyan uyan diye
ekinlerine seslenirdi. ( bu seslenişle ekinlerin büyümeyi hızlandırılacağına
inanılırdı) Her evden tavuk, kuzu, dana gibi etlik hayvanlar, bulgur, yağ,
yoğurt verilir bunlarla pilav ve ayran hazırlanır gençlerin eğlenmeleri için de
salıncak ve sekmeler kurulurdu. Öğleyin mevlit ve kur’an okunur yemek yenir
yemekten sonra eğlenceler yapılır. Salıncak da sıra ile kızlar ve erkekler
salıncağa biner kızların bindiği sırada kuyruk sallama denen bir gelenek
vardı.Salıncağa binen kızı isteyen kişiye kuyruk kuyruk sallanır kuyruk kimde
sallanır …… sallanır şeklinde bağırılır, sallanan kişi varsa silah patlatır eğer
kız istemiyorsa salıncağı durdurup hemen iner istiyorsa sallanmaya devam eder. 6
Mayıs’dan sonraki haftalarda, hayvanlarının başında yaşıyanlarca bulundukları
yerlerde aynı gelenek yinelenir buna dede hayırı denirdi. Eskiden arpabükü ,
dedekıran, avlandede , şekerlidede hayırları yapılırdı. Şimdi bunlardan sadece
avlandede hayırı yapılmaktadır. Bunların yerine Balıkesir’de oturan
Danişment’liler bu geleneği 1982 yılından bu yana sürdürmektedirler. Bu yıl
26.sı yapılacak olan pilav ayran gününü köylülerimizin buluşma günü olarak
nitelendirmekteyiz. Uzun süredir Soma da bulunanların da sürdürdüğü bu gelenek
bir kez Ankara’da birkaç kez Bursa’da bulunanlarca yapılmıştır.Balıkesir’deki
gelenek de geleneksel oyunlar canlandırılmakta salıncaklar kurulmaktadır. Öğlen
namazı öncesinde kuran okunup dua edilmektedir. Her yıl güncelleştirilen telefon
listesi herkese dağıtılmaktadır, telefon listesinden hem iletişim hem de düğün
derneklerde çağrı listesi olarak yararlanılmaktadır.